ÖZLEM URAL’DAN. KAMUOYUNA; İsim Benzerliği, Bir Yanılgı ve Gerçekler
Her Özlem aynı değildir. Atatürk’ün ilke ve inkılaplarını yalnızca sözleriyle değil; eylemleri, duruşu ve kararlılığıyla yaşatan Özlemler başkadır.

Bu akşam çok kıymetli bir arkadaşımın annesi, haberleri izledikten sonra “Oğlum, Özlem ne yaptı?” diye telefon açmış arkadaşıma. Arkadaşım da gülerek, “Anne, o Özlem Vural… Bizimki Özlem Ural,” demiş. Bu endişe üzerine telefonda görüştük, gülerek kapattık. Ne de olsa isim benzerlikleri böyle yanılgılara yol açabiliyor.
Ama ne yazık ki, bu benzerliği fırsata çevirip kötü niyetli söylemler üretenler de var. Son günlerde şahsımı hedef alan, ismim üzerinden çirkin iftira ve yakıştırmalarla karıştıran paylaşımlara rastlıyorum. Siyaseti kirletmek isteyenlerin en kolay başvurduğu yol bu: çamur at, izi kalsın…
2024 yılı Şubat ayında İYİ Parti’den istifa ederken, “Demokrasinin dengeye ihtiyacı var,” demiştim. O gün söylediklerimizi duymazdan gelenler, bugün yaşadıklarımızla ne demek istediğimizi sanırım daha iyi anlıyordur. “Millet İttifakı yoksa umudumuzu kaybetmeyelim; halkımız gereken ittifakı yapacaktır,” demiştim. 2024 Yerel Seçim sonuçları da öngörümüzün ne kadar güçlü olduğunu gösterdi.
Türkiye’nin geleceğini daha adil, daha özgür, daha eşit kılmak için mücadele ettim; koltuk, makam ya da menfaat aramadım. İftiralar ve karalama kampanyaları, demokrasinin kazanması için verdiğimiz mücadeleyi asla durduramayacak. Ben, Cumhuriyetimizin değerlerine bağlı kalarak, halkın iradesi için çalışmaya devam edeceğim.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur, Özlem URAL